size beceriksizin hikayesini anlatayım,
bir zamanlar dicle nehrinin kıyısında yaşayan bir beceriksiz varmış,adam öyle beceriksizmiş ki elinden hiç bir iş gelmezmiş,girdiği işlerden kovulduğu yetmezmiş gibi evde de beceriksizliği yüzünden karısıyla gecinemezmiş ve her gün evden çıkıp dicle nehrinin kıyısında akşama kadar vakit gecirirmiş
bir gün nehirde kocaman bir kütük görmüş,dalmış suya kütüğü kıyıya çıkarmış
sonra eve koşup balta bıcak testere almış
şu kütükten bir beşik yapayım da hanım görsün benim de bir işe yaradığımı anlasın demiş
başlamış kütüğü yontmaya ama beşiğin dibini oyarken çat diye bir ses gelmiş,beşiğin dibi kırılmış
vaygeçmiş beşik yapmaktan
ertesi gün kalan odundan bir çamaşır tokacı yapayım bari demiş
iki üç gün sonra tokaç bitmiş,dur bir deneyeyim derken tokaç kırılmış
sonraki gün düşünmüş düşünmüş
bari demiş bir kaşık yapayım hanım sevinsin
iki gün de onunla uğraşmış
ama kaşığın sapı yamuk kalmış,kendi yaptığını kendi bile beğenmemiş,kaşığı kırmış
sonraki gün kaşığın sapına bakmış bakmış
ulan bundan bir kürdan yapayım da hanım benim ne kadar becerikli olduğumu görsün deyip hırsla çalışmaya devam etmiş
kürdanı bitirmiş,denemeye kalkmış ,kürdan damağına saplanıp ağzı kan icinde kalınca eve koşmuş sevinçle
karısı telaşlanmış
ne oldu beyy diye sormuş.
-hanım hanım,sen kürdanı görseydin kürdanı,ne olmuştu ama şahane olmuştu ,keşke görseydin,aha şurada kaldı yarısı damağımda.
Not :beceriksizlik hikayesi olmayan bunu anlayamaz